Reklamcılık Pratikleri ve Etik İlişkisi Bağlamında, Reklamlarda Çocukların Konumu:
Sinema, televizyon, dergi, gazete, internet,
meydanlar, caddeler...İnsanlar doğumundan itibaren 18 yaşına
kadar istemese bile 300 bin reklama maruz kalıyor. Peki kişisel gelişimini
henüz tamamlamamış çocuklar reklamlardan ne derece etkileniyorlar?
“Reklamlarda çocuklar dolaysız kurban, dolaylı tüketicidi", peki ama nasıl?
Marka ya da ürünlerin sadece 3 –
5 ya da 10 yıl gibi kısa sürede var olma
gibi planları olmadığından yani iletişim planlarının uzun vadelere yayılarak
yapıldığı düşünülürse çocuklarında
dolaylı tüketici olarak seçilmiş olması gayet normal bir durumdur. Daha açık
bir dille ifade etmemiz gerekirse bugün 10 yaşında olan ve herhangi bir ürünün
mesajına sürekli maruz kalan çocuk için o marka olgusu onun zihninde yer
edineceğinden ilerde o marka ya da ürüne ihtiyaç duyduğunda tercih edeceği
üründe zihninde yer edinmiş ürün olacaktır. Yani bugünün ufak çocukları
markalar için yarının potansiyel tüketicileridir.
Çoğu reklamın titizlikle ve yaratıcı
fikirlerle oluşturulduğu düşünülürse reklamların çocukların zihinsel
gelişiminde fayda sağlayabilir. Çocukların hayal güçlerinin büyümesine ve
yaratıcı zekalarının gelişmesine yardımcı olabilir. Ancak bazı çocuklarda bu
durum tam tersi bir etki yaratabilmekte ve çocukların artık gerçekleri göremedikleri bir
ruh haline bürünmelerini sağlayabilmektedir. Böyle durumlarda çocukların savurganlaşabildiği, aynı zamanda yanlış davranışlar sergileyebildikleri gözlemlenmiştir. Yani, bu durum çocukların psikolojik
gelişim sürecini olumsuz yönde etkileyebilmektedir.
5 ile 8 yaş arası çocukların
hayal, gerçek, yalan ve taklit arasında ayrım yapmada zorluk çektikleri ve
program ve reklamlar arasındaki farklılığı, reklamlar kısa, programlar uzun
şeklinde algıladıkları, 9-12 yaş arası çocukların mesajların anlamlarını
"programlar hikaye içerir, reklamlar ürünleri içerir" şeklinde
algıladıkları bildirilmiştir. (1) Henüz
zihinsel gelişimine tamamlayamamış çocuklar önem arz etmektedir.
Örneğin 1998 yılında Adana'da 4 yaşında
erkek çocuk, müzik klibinde gördüğü pop sanatçısına öykünerek balkondan atlamıştır. Tesadüfen yaralanmayan
çocuk, çocuk psikiyatristi tarafından takip altına alınmıştır (2). Bununla birlikte, reklamlar her gün yüzlerce mesaja mağruz kalan çocukların fiziksel gelişimi de
zarar verebilmektedir. Aynı zamanda reklamların çocukları yanlış beslenmeye özendirdiği de sıklıkla görülmektedir. Günümüzde yaygınlaşan fastfood restoranlarının yaptıkları
reklamları düşünürsek hepsi çocuklar için tehlike teşkil etmektedir. Sağlıklı
bir beslenme yolu olmayan fastfood tarzı yiyecekler çocukların fiziksel
gelişimine hemen olmasa bile zarar vermekte, ilerde karşılaşabilecekleri bir sağlık problemi için zemin hazırlamaktadır.
Çocukların gününün çoğunu televizyon ve
internet başında geçirdiklerini düşünürsek yetişkin insanlara yönelik yapılan
reklamlardan da olumsuz etkilenmesi kaçınılmaz olur. Ayrıca reklamların çocukları ihtiyaç dışı ürünler satın almaya, ve tüketim çarkının bir kölesi olmaya zorladığı rahatlıkla söylenebilir .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder